27 Mayıs 2008 Salı

Haplardan sonra gebelik ikiz bebeği davet ediyor

Anne olmaya hazırsanız üç ay öncesinden doğum kontrol haplarını bırakın. Haplardan üç ay sonra kadında tekrar yumurtlama başlar ve hamilelik şansı yüzde 80'e kadar yükselir. Ancak ilacı bıraktıktan sonra ilk ay içinde gebelik gerçekleşirse, ikiz bebeğiniz olma ihtimali hayli fazla!..



Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu; yıllarca doğum kontrolüyle korunduktan sonra çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için farklı kontrol yöntemlerine göre neler yapmaları gerektiğini anlattı: * Doğum kontrol hapı kullanan kadın, bebek sahibi olmak istediğinde, hapı bıraktıktan ne kadar sonra hamile kalabilir? Doğum kontrol haplarının; doğumsal anomalilere, kısırlığa, cinsel yetersizliğe ve vücutta irileşmeye neden olduğu inanışı doğru değildir. Yaklaşık olarak hap kullanılması bitirildikten 2-3 ay sonra kadınlarda tekrar yumurtlama başlar. Bu süre sonucunda hamile kalma oranı yüzde 80 olarak gerçekleşir. Ancak doğum kontrol hapı ile korunan kadınların hapları kullanmaya devam ederken veya kestikten hemen sonra gebe kalmaları, bebeğin sağlığını olumsuz etkiler. Hatta ilacı bıraktıktan sonra ilk ay içinde gerçekleşen gebeliklerde ikiz görülme ihtimali fazladır. Hormon tedavisi gören kadınlarda da doğum kontrol haplarını bıraktıktan sonra ikiz doğurma olasılıkları yüksek. Hapla korunan kadınlarda, ileride elde edilecek gebeliklerde ise anomalili bebek (anormal bebek) doğurma riski artmaz. SPİRAL BEKLETMEZ * Spiral olduğu halde hamile kalınırsa ne yapılmalıdır? Spiralle hamileliğe devam edilebilir ya da çıkartılabilir. Hasta gebeliği istemezse kürtaj önerilir. Genellikle spiralin bebeğe bir zararı olmaz. Ancak enfeksiyon riski ve düşük riski bir miktar artar. * Spiral çıkarıldığında yumurtlama ne zaman olur? Spiral çıkarıldıktan sonra hemen başlar. Çünkü spiral yumurtlamayı önleyen bir sistem değildir. Rahim içi araç takıldığı andan itibaren gebeliği önler ve sekiz yıla kadar koruma sağlar. İstendiğinde hemen çıkartılabilen rahim içi araçlar yenisi ile değiştirilebilir, çıkartıldıktan hemen sonra gebe kalınabilir. Rahim içi araçlar; cinsel ilişkiyi ve emzirmeyi etkilemez, ekonomiktir ve yan etkisi azdır.* Erkek tüplerini bağlattıktan bir süre sonra çocuk sahibi olmak istediğinde, bu mümkün müdür? Evet; yollar mikro cerrahi yöntemle açılır ama burada başarı düşüktür. Daha yüksek başarı 'testisten biyopsi yöntemi' (TESE) ile sperm aramaktır. Başarı oranı çok yüksektir Buradan elde edilen spermlerle tüp bebek işlemi yapılır. Bu yöntemle bebek sahibi olmak mümkündür. * İlaç kullanan bir anne adayı hamilelik sırasında nelere dikkat etmelidir? Hamilelik döneminde her ilaç kullanılamaz; dolayısıyla ilacın kullanım zorunluluğu önemlidir. İlacı hamilelik döneminde kullanıp kullanamayacağını hekime mutlaka sormalı. İlaç kullanan bir hastada, gebeliğe bağlı ilacın dozunu azaltmak gibi bir durum ortaya çıkabilir. Mesela tiroit sorunu olan bir hastada gebelik sırasında değişiklik olacağından, bunun ayarlanması gerekir. Bazı ilaçların da bu dönem içerisinde kesilmesi söz konusudur. Buna doktorun karar vermesi lazımdır. BEBEK İÇİN ALKOLE VEDA * Hamile olduğunu bilmeden ilaç kullanan anne adayı ne yapmalıdır? Bilmeden ilaç kullanıldıysa bu ilacı hangi dönemde ve hangi ilacı kullandığı çok önemlidir. İlaç kullanılan tarihler çok önemlidir. Böyle bir durumda; ilaç kullanım sürelerinin o gebelik haftasındaki muhtemel zararları tespit edilerek, hastaya gebeliğin devamı veya sonlandırılması konusunda bir danışma verilebilir. Hastaya muhtemel yan etkileri anlatılarak bilgilendirilir. Hasta, gebeliğin devamına veya sonlandırılmasına eşiyle birlikte karar verir. * Hamilelikte alkol kullanımı ile ilgili önerileriniz nelerdir? Hamilelikte hiçbir şekilde alkol kullanılmasını önermiyoruz. Bebek; sigara ve alkolden çok olumsuz etkileniyor. Kısa dönemde kullanımla ilgili bir problem olmaz. Yani hamile olduğunu bilmediği dönemdeki kullanım zarara yol açmaz. Ancak kronik alkol tüketimi ve hamilelik boyunca alkol almaya devam edilmesi ciddi zarara yol açar. Bebekte 'fetal alkol sendromu' denilen durum ortaya çıkar.

Hamilelikte beslenme önemli!

Sağlık Bakanlığı uyardı: Canınızın her çektiğini değil, vücudunuz için gerekli olanları tüketin.01.10.2006 09:12

Sağlık Bakanlığı, hamilelere “canınızın her çektiğini yemeyin, ağırlık artışınızı kontrol edin” önerisinde bulundu. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, dünyada her yıl doğan altı bebekten birinin 2 bin 500 gramın altında ve düşük doğum ağırlığıyla doğduğu ifade edilerek, bu oranın Türkiye’de yüzde 10-12 arası olduğu belirtildi. Düşük doğum ağırlığının en önemli nedenlerinden birinin hamile kadınlarda görülen beslenme bozuklukları olduğu kaydedilen açıklamada, ”Gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme’, anne açısından doğum risklerini beraberinde getirirken, gebelik zehirlenmesi ve anne ölümlerine yol açar. Bebeklerde ise fiziksel ve zihinsel gelişim geriliğine, hastalıklara yakalanma riskinde önemli oranda artışa ve ölü doğuma zemin hazırlar” denildi. Bakanlık anne adaylarına yönelik şu uyarılarda bulundu: “-Normal zamanda yediklerinize ek olarak, her gün en az 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketin. Bu besinlerin yerine 2-3 kibrit kutusu kadar peynir veya 1-2 kaşık çökelek de tüketmeniz yararlı olacaktır. -Çiğ süt ve bundan yapılan peynirler zararlı mikropları içerdiğinden pastörize süt ve bu sütlerden yapılan peynirleri tercih edin. -Normal zamanda yediklerinize ek olarak, bir adet yumurta veya yumurta kadar et, tavuk, balık, bu besinler tüketilemiyorsa kuru baklagil yemekleri, mercimekli veya nohutlu çorbaların tüketilmesine özen gösterin. -Vitaminler açısından zengin olan taze sebze ve meyveleri her öğünde düzenli olarak tüketmeye çalışın. Azar azar ve sık aralıklarla beslenin. Uzun süre aç kalmayın. -Yemeklerde sıvı yağları tercih edin. Gün içinde zeytinyağı da tüketmeye özen gösterin. -Fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagillerin yanında, C vitamini açısından zengin bol limonlu salata, taze soğan veya meyve tüketin. -Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanın. Böylelikle bebeğinizi guatr hastalığı ve zeka geriliğinden korumuş olursunuz. -İyotlu tuzu koyu renkli cam kavanozda saklayın. Bu tuzu ışıktan, güneşten ve nemli ortamlardan koruyun. Böylelikle iyodun kayba uğramasını engellemiş olursunuz. -Gebelikte sıvı gereksinimi artar. Bunu karşılamak için daha fazla su veya süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları içerek sıvı alımınızı artırın. Her gün en az 10 bardak su için. -Gebelikte anemi (kansızlık) daha sık görülür. Anemiden korunmak için, yumurta, kırmızı et, kuru baklagiller, pekmez ve taze meyve-sebze gibi yiyecekleri daha fazla tüketmeye özen gösterin. -Çay ve kahve tüketimini en aza indirin. Yemeklerden bir saat öncesi ve bir saat sonrasına kadar çay veya kahve içmeyin. Açık çay tercih edin. -Tarım ürünlerindeki zararlı olabilecek kalıntıları uzaklaştırmak için, besinleri özellikle sebze ve meyveleri tüketmeden önce çok iyi yıkayın. Bu besinleri en iyi yıkama şekli, yiyecekleri su dolu bir kapta 5-10 dakika bekletmek, bu işlemi birkaç kez tekrarlamak ve sonra çeşme altında bol suda yıkamaktır. -Sigara ve alkol kesinlikle kullanmayın. Sigara içilen ortamlardan uzak durun. -Sebze ve kuru baklagillerin haşlama sularının dökülmesi, vitamin ve mineral kayıplarına neden olacağı için haşlama ve pişirme sularını dökmeyin. Satın alırken taze besinleri tercih edin. -Aldığınız besinlerin son kullanma tarihi ve içeriğine dikkat edin. -İçeriği bilinmeyen besinleri gebeliğiniz süresince tüketmeyin.”Açıklamada, hamilelerde D vitamini yetersizliğinin anne karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkilediği, doğumsal katarakt hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirdiği bildirilirken, bütün hamile kadınların günde 10-15 dakika süreyle ve öğle saatleri dışında güneşe çıkmalarının önemli olduğu kaydedildi. (ANKA)
kaynak : http://www.haberturk.com/haber.asp?id=1704&cat=220&dt=2006/10/01

Sezaryenle doğum patladı bakanlık duruma el attı

Sadece doğum sancılarından korktukları için normal doğum yerine sezaryeni tercih eden kadınların artışı sezaryenin son 3 yılda ikiye katlanmasına neden oldu. 2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'na göre yüzde 21.2 olan sezaryen oranı, son doğum oranlarına bakıldığında yüzde 40'lara ulaştı. Gelişmiş ülkeler ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından konulan hedefin yüzde 5- 15 üzerinde olan bu artış Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde bakanlığa bağlı hastanelerde, üniversitelerde ve anlaşmalı sağlık kuruluşlarında izleme çalışmasına başladığını duyurdu. Sağlık Bakanlığı'nın uyarı niteliğindeki çalışmasına göre, sezaryenler sadece normal doğumun mümkün olmadığı durumlarda, bebeğin zarar görme ihtimali karşısında ya da anne adayı çok hasta ve kan basıncı tehlikeli sayılabilecek kadar yüksek ise yapılacak.
kaynak : http://arsiv.sabah.com.tr/2006/09/28/gun126.html

RAHİM İÇİ ARAÇ (RİA) NEDİR?

Rahim içi araç,rahmin içine yerleştirilen küçük plastik bir araçtır. Bakır veya hormon içeren tipleri vardır.NE KADAR SÜRE KORUR?Ülkemizde yaygın olarak kullanılan T şeklindeki bakırlı 380 A tipindeki rahim içi araç 10 yıl süreyle gebe kalmaktan korur.Koruyuculuk süresi değişik olan başka türde rahim içi araçlar da vardır. Sağlık personelinden size uygulanan rahim içi aracın kaç yıl koruyacağını öğreniniz.GEBELİĞİ NASIL ÖNLER?Erkek tohum hücrelerinin kadın yumurta hücresini döllenmesini engelleyerek kadını gebe kalmaktan korur.NE ZAMAN UYGULANIR?Kadının gebe olmadığından emin bulunan herhangi bir zamanda uygulanabilir.NE ZAMAN KORUMAYA BAŞLARUyguladıktan hemen sonra korumaya başlar.FAYDALARI NELERDİR?- Uzun süre gebelikten korur.- Çıkarıldığında hemen gebe kalınabilir.- Kürtajdan hemen sonra uygulanabilir.- Doğumdan hemen sonra uygulanabilir.- Emziren anneler güvenle kullanabilir.- Cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmazBEKLENEN YAN ETKİSİ VAR MIDIR?Bazı kadınlarda uygulamayı takibeden ilk 3-4 ayda kasık ağrısı, iki adet arasında lekelenme ve adet kanaması miktarında artma olabilir.Gebelikten güvenle korunmak için rahim içi araç uygulatmadan önce bir sağlık kuruluşundan MUTLAKA DANIŞMANLIK almalısınız.

BİLMENİZDE YARAR VARUygulama için mutlaka adetli olmak gerekmez. Gebe olunmadığından emin olunan herhangi bir zamanda uygulanabilir.Herhangi bir şikayetiniz yoksa rahim içi araç uygulandıktan sonra 1. ayda ve her yıl bir defa kontrol için bir sağlık kuruluşuna gidiniz.Rahim içi aracın değiştirilmesi gerektiğinde ara vermeden hemen yenisi uygulanabilir. Rahmin dinlendirmeye gerek yoktur.Rahim içi araçla korunurken:- Karında aşırı ağrı- Sürekli akıntı- Normal adet miktarının 2 katı ya da 10 günden uzun süren kanama- Rahim içi aracın düşmesi- Beklenen adette 10 günden fazla gecikmeolursa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.

DAHA FAZLA BİLGİ NERELERDE ALINABİLİR?Sağlık BakanlığıDoğumevleri ve Devlet Hastanelerinin Aile Planlaması Klinikleri, Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinikleri ve Üroloji KlinikleriAna-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması MerkezleriSağlık OcaklarıSağlık EvleriSosyal Sigortalar KurumuSSK Doğumevleri ve Hastanelerinin Aile Planlaması Klinikleri, Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinikleri ve Üroloji KlinikleriÜniversite HastaneleriAile Planlaması Klinikleri, Kadın Hastalıkları, Doğum Klinikleri ve Üroloji Klinikleri